Merhaba Sevgili Dostlarım,
Sizlerin de çok iyi bildiği gibi, Aile Şirketleri; dünyadaki 1250 yılı aşkın süredir faaliyetlerine devam eden örneklerinden öte, yurdumuzda 250 yılı aşkın süre ile yaşamlarını sürdürebilen örnekleriyle, ülkemiz ekonomisinin bel kemiğini oluşturan ve de istihdamdan – inovasyona kadar, pek çok alanda kritik rol oynayan çok özel yapı taşlarıdır!
Ancak birçok açıdan incelediğimizde, genellikle ülkemizde kurulan şirketlerin %80 inin, ilk 10 yılı zor çıkardıklarını da dikkate alırsak, Aile Şirketlerimizin en büyük sorunu; kurucularından sonraki kuşaklara, maalesef sağlıklı bir şekilde aktarılamamasından kaynaklanmaktadır!
2. ve 3. kuşaklar arası geçiş sürecinde yaşanan zorluklar “Sürdürülebilirlik” kavramını, Aile Şirketleri için yalnızca; toplumsal değil, aynı zamanda kurumsal + çevresel ve de sosyal bir zorunluluk haline getirmiştir!..
Bu noktada, Aile Vakıfları; şirketlerin uzun vadeli vizyonunu ve değerlerini koruyan stratejik araçlar olarak ön plana çıkmakta! Dolayısıyla Aile Vakıfları; hem toplumsal fayda üretme hem de Aile Şirketlerinin kurumsal kimliğini güçlendirme açısından, çok önemli bir role sahip!..
Eğitimden kültüre, çevreden sosyal sorumluluk projelerine kadar çok geniş bir yelpazede faaliyet gösteren Aile Vakıfları, sürdürülebilir bir gelecek için de, köprü niteliğindedir!
Bu gibi nedenlerden dolayı, Aile Şirketlerinde sürdürülebilirlik tartışması; yalnızca ekonomik performanslarla sınırlı kalmamalı, Aile Vakıflarının özellikle toplumsal etki yaratmadaki gücü ve kuşaklar arası bağ kurma kapasitesi de, bu çerçevede değerlendirilmelidir!..
Yani, Aile Şirketlerinde sürdürülebilirlik; yalnızca pozitif finansal raporlamaların devamlılığıyla sınırlı değildir. Aynı zamanda; çevresel + sosyal / toplumsal ve kurumsal boyutları da, kapsar!
Bu boyutlar aile şirketlerinin; uzun vadeli başarılarına + nesiller arası geçiş süreçlerinin sağlıklı yönetilmesine + kurumsallaşmaya ve de toplumsal sorumluluk bilincine de bağlıdır. Şöyle ki;
*) Ekonomik Boyut… Aile Şirketlerinin en kritik sınavı, kuruculardan sonraki nesillere devirdir. Kurumsal yönetim sistemlerinin kurulması, profesyonel yönetim kadrolarının oluşturulması ve stratejik planlama, Aile Şirketlerinin uzun ömürlü olmasını sağlayan faktörlerdir!
*) Çevresel Boyut… Günümüzde sürdürülebilirlik, çevresel duyarlılık olmadan düşünülemez. Aile Şirketleri, yeşil üretim teknolojilerine yatırım yaparak ve kurumsal ayak izlerini azaltarak, hem çevreye – hem de marka değerlerine, katkıda bulunabilirler!
*) Sosyal Boyut… Çalışanların aidiyeti, müşteri memnuniyeti, toplumsal projelere destek ve etik iş anlayışı, Aile Şirketlerinin sürdürülebilirliğini güçlendiren unsurlardır. Tüm bu unsurlar, şirketin yalnızca ekonomik değil, sosyal bir aktör olarak da varlığını sürdürmesini sağlar!
Aile Şirketlerinde sürdürülebilirlik, bu üç boyutun dengeli bir şekilde yönetilmesiyle mümkün olur. Böylece şirketler, hem kendi geleceklerini güvence altına alır – hem de topluma uzun vadeli değerler sunar. Gelinler ve Damatlar ile Eltiler arası, aile içi savaşlar hariç tabi ki!😊
Aile Vakıfları ise; Aile Şirketlerinin sürdürülebilirliğini destekleyen en önemli kurumsal ve toplumsal araçlardan biridir. Bu vakıflar, yalnızca ekonomik bir işlev görmekle kalmaz, aynı zamanda; nitelikli aile değerlerini, aile vizyonunu ve toplumsal sorumluluk anlayışını, gelecek nesillere aktarmada da çok önemli rol oynar. Bu rollere de, biraz yakından bakmak gerekirse;
*) Değerlerin Korunması… Vakıflar, kurucu Ailenin kültürel ve etik değerlerini kurumsal bir çerçeveye oturtarak, nesiller arası aktarımı sağlar. Böylece şirketin kimliği ve vizyonu uzun vadede korunmuş olur!
*) Toplumsal Etki… Eğitim, kültür, çevre ve sosyal projeler aracılığıyla vakıflar, toplumda kalıcı bir etki yaratır. Bu etki, şirketin marka değerini güçlendirirken, aynı zamanda kurumsal sosyal sorumluluk bilincini de pekiştirir!
*) Kurumsal Dayanıklılık… Vakıflar, şirketlerin ekonomik dalgalanmalara karşı daha temkinli ve dirençli olmasına da yardımcı olur. Vakıf çatısı altında yürütülen sosyal projeler, şirketin toplumla olan bağını güçlendirerek, uzun vadeli sürdürülebilirliği destekler!
*) Finansman ve Yönetim Avantajları… Vakıflar, yasal düzenlemeler çerçevesinde bazı vergi avantajları sağlayabilir ve de şeffaflık + hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda, kurumsal yönetimi güçlendirir!
Dolayısıyla, Aile Vakıfları yalnızca bir sosyal sorumluluk aracı olarak değil; aynı zamanda Aile Şirketlerinin sürdürülebilir geleceğini güvence altına alan, özel ve stratejik bir yapı olarak da değerlendirilmelidir!..
Konuyla ilgili bazı sorunlara da göz atmak gerekirse, Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik ve Vakıf Kültürü; güçlü avantajlar sunsa da, bazı zorluklarla da karşı karşıya kalmaktadır!
Bu zorlukların doğru yönetilmesi ve çözüm üretilmesi; hem Şirketin – hem de Vakfın, uzun vadeli başarıları için, çok kritik bir öneme sahiptir. Bunlara da bazı örnekler vermek gerekirse;
*) Kuşaklar Arası Çatışmalar… Farklı kuşakların değerleri, beklentileri ve yönetim anlayışları arasında uyumsuzluklar yaşanabilir. Bazen de çalışanlarla olan, gereksiz gönül ilişkileri!😊
Çözüm: Hissedarlar + Aile Üyeleri + Çalışanlar ve Kuşaklar arası iletişimi güçlendiren “Aile Anayasaları” ile ortak vizyon toplantıları ve profesyonel arabuluculuk süreçleri uygulanabilir!
*) Aile İçi Tutarsız Gelişmeler ve Kurumsallaşma Eksikliği… Aile Şirketlerinde kararların; kişisel ilişkiler üzerinden alınması, özellikle kurumsal sürdürülebilirliği zayıflatabilir!
Çözüm: Profesyonel yönetim kadroları, bağımsız denetim mekanizmaları ve kesinlikle hesap verebilen; adil, şeffaf ve sorumluluk sahibi kurumsal yönetim modelleri oluşturulmalıdır!
*) Vakıf Yönetiminde Şeffaflık Sorunları… Vakıfların, Aile içi dürüst ilişkilerin yanında, ulusal ve uluslararası anlamda toplumsal güven kazanması için, hesap verebilirlik şarttır!
Çözüm: TSRS Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları başta olmak üzere, uluslararası standartlara uygun raporlama, bağımsız denetim ve açık iletişim stratejileri benimsenmelidir!
*) Finansal Sürdürülebilirlik… Hem şirket hem vakıf için kaynakların etkin yönetilmesi gerekir!
Çözüm: Uzun vadeli yatırım stratejileri, çeşitlendirilmiş gelir kaynakları ve risk + kriz yönetimi politikaları, ayakları yere sağlam basacak şekilde uygulanmalıdır!
Bu zorlukların üstesinden gelmek, Aile Şirketlerinin ve Aile Vakıflarının; yalnızca bugününü değil, geleceğini de güvence altına alarak, yollarına devam etmesini sağlar!..
Daha önce de belirttiğim gibi, Aile Şirketlerinde sürdürülebilirlik; yalnızca ekonomik başarıyla sınırlı olmayan, ulusal ve uluslararası marka olmak adına, çok boyutlu bir süreçtir.
Kuşaklar arası geçişin sağlıklı yönetilmesi, çevresel duyarlılık ve toplumsal sosyal sorumluluk bilinci, bu sürecin temel taşlarını oluşturur.
Aile Vakıfları ise bu taşları bir araya getiren ve Aile Şirketinizin uzun vadeli misyonunu ve vizyonunu güvence altına alan, stratejik bir alternatiftir.
Vakıflar sayesinde, Aile Şirketleri; hem kendi değerlerini koruyarak gelecek nesillere sağlıklı olarak aktarabilir – hem de toplumda kalıcı bir etki yaratabilir.
Eğitimden kültüre, çevreden sosyal projelere kadar geniş bir alanda faaliyet gösteren Aile Vakıfları, Şirketlerin sürdürülebilirliğini güçlendirirken, toplumsal gelişime de katkı sunarlar.
Sonuç olarak, Aile Şirketlerinin sürdürülebilir geleceği için, Aile Vakıfları; yalnızca bir hizmet kurumu değil, aynı zamanda kurumsal kimliğinizi pekiştiren, toplumsal sorumluluğu marka değeri ile kurumsallaştıran ve de uzun vadeli değer yaratan bir yapı olarak görülmelidir!
Bu yaklaşım, Aile Şirketlerinin kuracakları Aile Vakıfları vasıtasıyla; hem şirketlerin – hem de toplumların geleceğini güvence altına alır!
Ha, bu arada; T.C. Vakıflar Genel Müdürlüğünce her yıl Ocak aylarında açıklanan ve 2024 de 500.000 TL. / 2025 de 2.000.000 TL. olan, kuruluş yılındaki asgari zorunlu “Vakıf Mal Varlığı” tutarlarını da, önümüzdeki yıllarda dikkate almakta fayda var tabi ki. Benden söylemesi!..
Son olarak da… Şirketler veya vakıflar üzerindeki kontrollerinden, bir türlü vazgeçemeyen bazı arkadaşların, dijital ikizlerini oluşturtarak; çaktırmadan “Yönetim Kurulları”nda, kendilerinden sonra da var olmayı düşünülebilen, “1. Kuşak Kurucu veya Kuruculara” da, aman dikkat!😊
Aile Şirketinizin ve Aile Vakfınızın; kuşaklar boyu devam ederek, dünyadaki örnekleri gibi yol alması adına, daha mutlu bir gelecek için, sevgi ve saygılarımla!..
ALİ RIZA DEĞER

