Merhaba Sevgili Dostlarım,
Yazının başlığını değişik bulduğunuz düşüncesindeyim! Yanılıyor muyum? 🙂 Ve… Son paragrafın da çok hoşunuza gideceğinden eminim!..
Neyse, konumuza dönecek olursak…
Sizlerinde çok iyi bildiği gibi, yönetim danışmanlığı; kurumsallaşma yolunda sürdürülebilir bir şekilde mesafe kat etmek isteyen kurum ve şirketler için, olmazsa-olmaz kavramlardan biri!..
Ha… Bu iş, yönetim danışmanları olmadan olmaz mı? Olur! Nitekim birçok örneği de mevcut.
Ama konumuz o tür kurumlar veya şirketler değil! Onlar zaten bugünlere kadar karşılaştıkları problemleri, üstün nitelikli yöneticileri sayesinde çözen ve yollarına devam eden şirketler…
Böyle şirketler var. Ve de hakikaten takdir ederek söylüyorum. Yolları her zaman açık olsun!..
Konumuz daha sağlıklı bir şekilde kurumsallaşma adına bireysel veya kurumsal olarak faaliyet gösteren Yönetim Danışmanlarına veya Yönetim Danışmanlığı Şirketleri’ne, acil ihtiyaç duyan şirketler veya kurumlar. Ve de onların üst düzey yöneticilerinin özel beklentileri!
Bu noktada “Yönetim Danışmanlığı’na neden ihtiyaç duyulur?” sorusu, ön plana çıkıyor!..
Sektörel bazda rekabet kuralları çerçevesinde, iç ve dış pazarlara yönelik araştırmalar ve de gerekirse “Yatırım teşvik ve Devlet destekli proje arayışları” için, işte bu nedenlerden bazıları;
– Durum analizi ile mevcut sistemlerinin, genel bir değerlendirmesini arzu etmek…
– Şirket içinden pek görülemeyen, varsa eksiklikleri veya sorunları tespit etmek…
– Tam katılımlı arama konferanslarıyla, hedeflerle ilgili stratejik planlamalar yapmak…
– Özellikle aile şirketlerinde, sürdürülebilir bir kurum kültürü oluşturmak…
– İsrafı önlemek, verimliliği ve çalışan memnuniyetini artırmak…
– Marka olmak ve müşteri memnuniyetini en ön plana çıkartmak…
– Etik rekabet kuralları ve pazar hedefleri doğrultusunda gelişmek…
– KOSGEB + Ur-Ge + Turquality ve diğer proje desteklerinden yararlanmak…
– Ulaşılabilir hedeflerle misyondan – vizyona giden, yol haritalarını oluşturmak…
– Yeniden yapılanma ile katma değer yaratarak kurumsallaşmak…
– Performans ölçümleri ve diğer raporlamalarla, yarınlara hazırlanmak…
– Bir dış ses ve dış göz olarak kurumunuzun izlemesini arzu etmek…
– Finansal Analizler + Ar-Ge ve İnovasyon Projeleriyle, yeni pazarlara yönelmek…
Şeklindeki nedenler konusunda, hemfikir olduğumuzu zannediyorum!
Tabii, bu noktada; bu taleplerle ilgili süreçler ve süreç yönetiminin de önemi ön plana çıkıyor!
Ancak 45 yıllık iş hayatımda, bu düşünceler içinde olup, yönetim danışmanlığı arayışında olan birçok işletmede; bu işlerin, bugünden – yarına hemen, Yönetim Danışmanları veya Yönetim Danışmanlığı Şirketleri tarafından gerçekleştirilmesini bekleyen, o kadar çok iş sahibi veya ortakla karşılaştım ki, sonunda zamanı gelmişken böyle bir yazıyı yazmaya karar verdim!.. 🙂
Gelelim, yönetim danışmanlığı ve sanal gerçeklik konusuna…
Aslında, sanal gerçeklik kavramı; yakın zamanlarda popüler olmasına rağmen, ciddi anlamda eski bir geçmişe sahip. Sanal gerçeklik fikri ilk kez 1962 de, Morton Heilig tarafından ortaya konmuş. Ancak bu yazıda, sanal gerçekliğin gelişmeleri ve teknik boyutları konumuz dışında!
Sizlerinde çok iyi bildiği veya internetten rahatlıkla araştırabileceğiniz gibi, teknik olarak sanal gerçeklik tanımı; bireylerin, orada olma hissini yaşadığı bilgisayar kaynaklı 3 boyutlu ortamlar ve o ortamı sağlayan cihazlar için kullanılıyor!..
Kullanıcılar; çeşitli teknolojik ürünler (Kask – Gözlük – Vs.) aracılığıyla, sanal ortamlara dâhil oluyorlar. O cihazı takarak, ortama girdiği andan itibaren, kullanıcının; gerçeklik ile bağlantısı kopuyor ve tamamen “sanal gerçekliğin yaratıldığı ortamda olma hissini” yaşamaya başlıyor.
Sanal gerçeklik ile reel gerçeklik arasındaki en önemli fark, sanal gerçeklikte istediğiniz ortamı siz seçip, yaşıyorsunuz. Reel gerçeklerde ise her şey – her zaman sizin istediğiniz gibi olmuyor!
Yazı konumuz, teknolojik ürünler ve sanal gerçeklik olmadığından, esprisi bir yana – günümüz iş dünyasında; Endüstri 4.0 (Üretim Endüstrisinde; Yatırım + İşletme Organizasyonu + İK İnsan Kaynakları + Hammadde Tedarik Zinciri + Üretim + Lojistik süreçleri’nin ile¬tişim halinde ve de inter¬net üzerinden birbirine bağlı odak noktaları ile gerekli verileri toplanması, stok ve üretim süreçlerinin tamamen yeniden şekillenmesi. Nesnelerin interneti + akıllı sensörler + birbirleri ile bağlantılı robotlar + 3 boyutlu baskı + büyük veri gibi güçlü teknolojik unsurlarla birlikte…) ve sonrasında gelişen deneyimlerle katma değer yaratımı… Yani, Endüstri Rönesansı ile Dijital Dönüşüm ve Yapay Zekâ Teknolojilerinin de (Yapay zekâ kullanımı; farkında olalım veya olmayalım – hayatımızın her alanında hızla artıyor. Sayın Av. Ümit Yayla’nın, TKYD Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği / Kurumsal Yönetim Dergisinin Kasım sayısında belirttiği gibi… Sürücüsüz araçlardan sonra… Sıra, yöneticisiz şirketlere veya kurumlara mı gelecek? Diye düşünmeye başladık bile! :)) çok ciddi bir hızla devreye girmesi… Ve de şimdilerde olmasa bile ileride yapılacak ödemelerde; geçtiğimiz günlerdeki spekülasyonlar neticesinde New York ve Londra Borsalarında birim fiyatı 10.000 $ dan 4.000 $ a düşse de, Bitcoin / Kripto Paralar’ın hızla gündeme geliyor olması nedeniyle, artık “Yönetim Danışmanlarımızın” da kendilerini güncellemeleri ve çalışmalarını bir an önce dijital teknolojiye adapte etmeleri, gerektiğine inanıyorum. (Şaka değil ha… Ciddi söylüyorum. :))
Ayrıca; “Sosyal Medya”yı da göz ardı etmemek kaydıyla, “Dijital İnsan Kaynakları ve Yetenek Yönetimi, Bulut Teknolojileri (İnternet ortamında erişimde bulunulan yazılım uygulamaları + Veri depolama hizmetleri ve işlem kapasitesi), Bulut Bilişim (Çevrimiçi bilgi dağıtımı ve tüm bilişim cihazları arasında ortak bilgi paylaşımını sağlayan hizmetler), Pazarlama 4.0 (Üretmek ve satmak + Reklam tanıtım ve pazarlama çabaları + Müşteri ilişkileri yönetimi + Z Kuşağı tüm tüketicilerle duygusal bağ kurma… 🙂 ) ve Marketing 5.0 (Dijital dönüşüm ve de satın almada davranış değişiklikleri…) ile Hazine ve Maliye Bakanlığı Genelgeleri ve Tebliğleri kapsamında, belirli cirolara ulaşan şirketlerin e-muhasebe entegrasyonu” da, çok önemli tabii ki!..
Esas değinmek istediğim konu; kurumsallaşma yolunda, yönetim danışmanlığı hizmeti almak isteyen ve buna inanan üst düzey yöneticilerin, hizmet alımına karar verdiklerinde, yukarıda da bahsettiğim gibi, her şeyin bir an önce olmasını istemeleri.
Dolayısıyla, yönetim danışmanları; onların olmak istedikleri perspektifte, bir sanal gerçeklik optimizasyonunu, herhangi bir teknolojik ürünle kendilerine sunarlarsa, ortaya konan sanal ve güzel ortamda, çok fazla zaman harcamadan ve yatırım yapmadan direkt olarak neticeye gidile bilinir… Diye düşünüyorum!.. Bu işin şakası tabii! 🙂
Evet, değerli dostlarım! Yazıyı okumadan, direkt bu paragrafa gelmediğinizden eminim!.. 🙂
Günden güne gelişen ve değişen dijital teknoloji sayesinde, YITTISU (Yemek – İçmek – Tuvalet ve Temizlik İhtiyaçları – Seks – Uyku) gereksinimleri dışında, sanal ortamlarda gerçekleşmeyen pek bir şey kalmayacak gibime geliyor!
“YITTISU” tabiri, tamamen – proje ekibimiz tarafından geliştirilen bir kavram!..
Aynen, 1990 lı yılların sonları ile 2000 li yılların başlarında, yine proje grubumuz tarafından ortaya atılan ve halen proje yönetimlerinde proje döngüsü olarak kabul gören, ASPBUDD (Amaç – Araştırma – Analiz + Stratejik Yeti + Planlama + Bütçe + Uygulama İK + Değerlendirme ve Denetleme) kavramı gibi!..
Daha mutlu bir gelecek için, yolunuzun her zaman açık olması dileğiyle…
Sevgi ve saygılarımla
ALİ RIZA DEĞER
Siz de KRC Yönetim Danışmanlık Hizmetleri Finans Danışmanlığı hakkında detaylı bilgi almak için +90 216 4747426 / +90 530 5802480 numaralı telefonlarımızdan ya da info@krcyonetim.com mail adresimizden bize ulaşabilirsiniz.