Merhaba Sevgili Dostlarım,
Yeni yılın ilk makalesinde sizlerle beraber olmaktan mutlulukla hepinize iyi seneler diliyorum.
Geçen ay’ki makalemi okuyan değerli okuyucuların hatırlayacağı üzere, yazıda “Doğal Marka Elçileri” üzerinde durmuş ve marka olma yolunda; bu marka elçilerimizin, en önemli ögesinin de motivasyonu ve memnuniyeti yüksek “Çalışanlarımız” tarafından oluşturulduğunu sizlerle paylaşmıştım. Övgü dolu geri bildirimleriniz için de en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Başlıktaki “Koni Çark” tabiri sizlere ilginç gelebilir. Bu tabiri, çalışanların davranış biçimleri ile ilgili olarak, yaklaşık 10 yıl kadar önce yaptığımız bazı çalışmalarda kullanmış ve marka olmak için, onların yaklaşımlarını nasıl değerlendirmek gerektiği üzerinde durmuştuk.
Koni Çark’ın açılımı için, betimleme (Kelimelerle resim çizme sanatı) ile yatay olarak birbirini döndüren ve 4 er ana dişliden oluşan iki çark üzerinde, bu dişliler döndükçe yükselen “koni” şeklinde bir yapı düşünün. Ve de bu koni’nin en üst tepe noktasına da markanızı yerleştirin.
İnsan faktörünün özelliklerini simgeleyen bu 2 çarkın, bir tanesinin dişlileri arasında, olaylar karşısında çalışanların; “Kötü + Orta + Normal + İyi” halleri sembolize ediliyor. Diğerinde ise “Çelişkili + Akılcı + Rahat + Kararlı” halleri var!..
“KoniÇark” da gördüğünüz gibi bu tutum ve davranışların, baş harflerinden oluşmakta. Ve bu dişlilerin olumlu yönde dönmesi ve de özellikle kişisel problemlere çözüm bulunmasıyla, ürün veya hizmetlerimizin marka değeri, koni şeklinde en üst noktaya yükselmekte!
Bu noktada, üst düzey bir yönetici olarak, herhangi bir negatif olayda insanlar hakkında ön yargılarla karar vermeden önce, konunun değerlendirmesini yaparken, insanların KoniÇark dişlileri arasında çapraz bağlantılar kurarak, gelişmeleri değerlendirmek ve ona göre doğru karar vermekten bahsediyorum.
Eskiler; “Bir kişi hakkında karar vermeden önce, onun 4 mevsimini ve 4 halini gör!” derler. 🙂
Yönetim Danışmanlığı
KoniÇark’ın alt dişlileri arasında da, her çalışanın aidiyet duygusu için; kişisel gelişim, kariyer, gelir, sağlık, aile, sosyal çevre ve gelecek beklentilerinin yer aldığını, zaten hepimiz biliyoruz!..
Bu nedenle, iyi bir “işveren markası” olmak ve de sürdürülebilir bir ürün veya hizmet markası yaratmak adına, gerekli altyapı girdilerini sağladıktan sonra, tüm çalışanlarımızla ilgili olarak;
– Pozitif düşünmek…
– Dürüst ve adil olmak…
– Kurumiçi iletişimi ve geri bildirimleri sağlamak…
– Organizasyon şeması ile işleri delege etmek…
– İlham vermek ve örnek olmak…
– Takım oyununa yönelmek…
– Düzenli olarak görüş alışverişinde bulunmak…
– Görev tanımları çerçevesinde dengeleri korumak…
– Mobbingden uzakta toleranslı ve anlayışlı olmak…
– Gelişimleri ve yaratıcılığı desteklemek…
– Kurumsal eğitimleri değerlendirmek…
– Takdir ve teşekkür etmek…
– Kurum kültürüne uygun olarak ödüllendirmek…
– İlkeler ve değerler çerçevesinde yol göstermek…
– İnsan yetiştirmek ve iz bırakmak…
Olmazsa – olmazlarımız arasında olmalı diye düşünüyorum! Sizce de, öyle değil mi?
Çünkü bu tür davranışlarla yaratacağımız “çalışan memnuniyeti”; marka olmamızın en önemli dayanağı ve “müşteri memnuniyeti”nin ilk basamağıdır!..
Sayın Eliz Esra Tiras’ın HBR Harvard Business Review – Türkiye ve YDD Yönetim Danışmanları Derneği web sitelerindeki ilginç bir yazısında belirttiği gibi… (Patchwork Yönetim Yaklaşımı!)
“… İş dünyasındaki temel beklentinin kârlılık elde etmek olduğunu tartışmaya gerek yok.
Hiçbir yatırımcının, aksini düşündüğünü de sanmıyorum. Bu yüzden de konuya verimlilikten bahsederek giriş yapmak istiyorum.
Bir şirketin, hedeflerini gerçekleştirme oranı ve etkililiği, kaynakların etkin kullanımı ve de performansın izlenebilirliği gibi konular, verimliliği etkileyen en önemli faktörler.
Söz konusu bir şirket yönetimi ise, süreçlerin etkileşimi… Şirketler topluluğu ise, süreçler ve şirketlerin etkileşimli yönetimi anlaşılmalı. Büyük resim dediğimiz konu, tam olarak da bu!..
Şirket yönetimlerinde tüm faaliyetler ve insan kaynağı tek bir süreç, tek bir çalışan gibi düşünülmeli. Çünkü her biri; bir bütünün en değerli parçası. Mutlaka kendi aralarındaki risk derecelendirmeleri farklı. Ama hiçbir süreç ya da görevin büyük resme olan etkisi, göz ardı edilmemeli!
Bir süreci veya görevi bu resmin dışında bırakmak, az riskli bir durumun dahi, risk derecesinin artmasına neden olabilir…” şeklindeki görüşlere, katılmamak mümkün değil!
Dolayısıyla; İK da “Çalışan Memnuniyeti”nin önemi, bir kez daha karşımıza çıkmakta!..
Yazının tam bu satırlarına geldiğimde Perakende.Org bülteninden aşağıdaki haber geldi.
“Yıldız Holding. 500 ve üzeri çalışana sahip şirketlerin LinkedIn üzerindeki işveren markası performansının değerlendirildiği LinkedIn Talent Awards 2019 Ödülleri’nde, ‘Best Employer Brand – En İyi İşveren Markası’ kategorisinde birinci oldu. Yüzlerce şirketin çalışan beyanlarını ve paylaşımlarını tek tek inceleyen LinkedIn, bu kategoride yüksek etkileşim yakalayan ve de yenilikçi projeler sunan Yıldız Holding’i, büyük ödüle layık gördü.
Yıldız Holding İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Bahattin Aydın, ‘Kazanılan bu ödül, Yıldız Holding olarak bugüne kadar izlediğimiz doğru stratejilerin çok güzel bir kanıtı. Çalışma arkadaşlarımızı odağına koyduğumuz, İK stratejilerimizi ve işveren markasına bakışımızı, yine onlardan ve paydaşlarımızdan gelen geri bildirimlerle güncelliyoruz.’ değerlendirmesinde bulundu.
İşveren markası kategorisi; işverenin çalışanlarına sunduğu gelişimin ve getirilerinin yanı sıra hissettirdiği aidiyet duygusu, değer ve toplum içerisindeki marka itibarıyla tanımlanıyor!..
Holdingin, her çalışan kademesinde ve küresel ölçekteki her lokasyonda sahiplendiği – Mutlu Et – Mutlu Ol – felsefesi kapsamında, çalışanların – Gönüllük Kulübü – ile Türkiye’deki ihtiyaç sahiplerine yönelik yardım faaliyetleri üstlendiğinden de söz eden Aydın, çalışanların; spor, fotoğraf, gezi, müzik, yemek ve botanik kulüplerinin etkinlikleri sayesinde, sosyal faaliyet olarak da bir araya gelme imkânı bulduğunu aktardı…”
Ve bu haber yazının başlığı olan “Çalışan Memnuniyeti ve KoniÇark” ifadesi ile ne demek istediğimi çok iyi anlatıyordu! 🙂
Bu arada www.winally.com da yayınlanan Merck İlaç Türkiye Genel Müdürü Şehram Zayer’in;
“… Çalışanlarının kişisel öğrenme ve gelişim hedeflerini destekleyen ve de bu amaçla sağlam temelli ve gelişim odaklı çözümler sunan ‘Merck – Türkiye’de, Ocak 2020’de başlayacak olan ‘Karma Mentörlük Programı’ ile farklı lokasyonlardan bazı liderlerin, farklı fonksiyonlardaki diğer çalışanlarla; bilgi, ilgi, beceri, tecrübe ve yetkinliklerin paylaşıldığı çok özel bir platform kuruluyor. Merck – Türkiye, ‘Gelişim Haftası’ içinde sağladığı bu yeni platformla; çalışanlarının gelişimini ve bağlılığını arttırmayı amaçlıyor…” şeklindeki haber de… Yine bazı sektörlerde çalışanlara verilen değeri, bir kez daha ortaya koyuyordu!.. Darısı tüm sektörlerin başına!
Hedefleriniz doğrultusunda, çalışanlarınızın ve müşterilerinizin memnuniyetiyle yol almanız ve sektörünüzdeki en önemli markalardan biri olmanız dileğiyle, daha mutlu bir gelecek için, yolunuz açık olsun!.. (Katkıları için, Sn. Yüksel Fışkın ve Sn. Seçkin Akoğlu’na teşekkürlerimle.)
Sevgi ve saygılarımla
ALİ RIZA DEĞER
Siz de KRC Yönetim Danışmanlık Hizmetleri Finans Danışmanlığı hakkında detaylı bilgi almak için +90 216 4747426 / +90 530 5802480 numaralı telefonlarımızdan ya da info@krcyonetim.com mail adresimizden bize ulaşabilirsiniz.