Blog Yazılarımız

Merhaba Sevgili Dostlarım.

İş dünyamızda kurumsal gelişimden bahsettiğimizde, bunun içindeki en özel yerlerden birinin de, kurumsal eğitimlere ait olduğu konusunda, hepimizin hem fikir olduğunu zannediyorum.

Kurumsal eğitimler’in her aşamasına yıllarını veren çok değerli dostlarımın da ifade ettiği gibi, günümüzde artık kurumsal eğitimlerde; canlı eğitimlerle birlikte, özellikle çok şubeli ve yetkili satıcı’lı sektörlerde (Bankacılık, Sigortacılık, Otomotiv, Akaryakıt, İnşaat Malzemeleri, AVM’ler deki Ulusal ve Uluslararası Gıda + Tekstil + Ayakkabı Markaları, Süpermarketler, Teknoloji ve GSM İletişim Marketleri, Beyaz Eşya, İlaç Eczane, Kozmetik, Turizm ve Seyahat, İSG İş Sağlığı ve Güvenliği, Vs…) ciddi anlamda yer bulmaya başlayan “Online Eğitimler”in, özel ve ilginç bir rekabet çabası ortaya koyduğunu da, çok yakından izlemekteyiz.

Daha önce yapıp yapmadığınızı bilemiyorum ama internette, sertifikalı veya sertifikasız e-egitimler, e-ogrenme, online egitimler, uzaktan ogrenim, vs. şeklinde bir arama yaptığınızda karşınıza çıkan ilginç tabloda; resmi ve özel üniversitelerden – teknokentlere, dijital teknoloji altyapı şirketlerinden – ücretli veya ücretsiz online eğitim platformlarına, özel online işletme enstitülerinden – STK’lara kadar, birçok alternatifle göz göze gelmeniz de, işten bile değil!.. )

Neyse, konumuz; bunları irdelemek veya haklarında yorum yapmak değil tabii ki. Kişisel veya kurumsal olarak “Eğitimde Kalite” kendi veya kurum şartlarınıza göre çok göreceli bir kavram.

Endüstri 4.0 ın ayak seslerini yakından duymaya başladığımız ve içinde bulunduğumuz zaman diliminde, artık klasik eğitim ve yaşam döngüsünün, ciddi değişimlere uğradığını izlemekteyiz.

Tabii; kurumsal online eğitimler derken, bu konuda çok büyük çaplı ve teknolojik, özellikle Z kuşağına yönelik, akademik online eğitimleri kastetmiyorum!..

Yani!.. Geçtiğimiz yıl Sayın Kaan Çalışkan imzasıyla Webrazzi’de yayınlanan; e-eğitimlere ilgili,

– Sayın Eren Bali‘nin kurucularından olduğu 2010 doğumlu “Online Eğitimler için Pazar Yeri” Udemy, yeni yatırım turu sonunda Naspers‘tan 60 milyon dolar yatırım aldı…

– Online eğitim alanında öncü girişimlerden biri olan şirket bugün bünyesinde kullanıcılar tarafından oluşturulmuş 80 dilde 40 binden fazla eğitim olduğunu da açıkladı. Şirket ayrıca küresel olarak platformlarına kayıtlı 200 e yakın ülkede 15 milyon kayıtlı öğrenci ve 20 bin eğitimciye de sahip olduklarını açıklamış. Tüm bu etkileyici sayılarla birlikte Naspers, şirkete Seri D olarak 60 milyon dolarlık yatırım yapan son şirket olmuş…

– Udemy CEO’su Dennis Yang yaptığı açıklamada aldıkları bu yatırımı küresel pazarda büyümek ve ürün geliştirme ekibini genişletmek için, kullanacaklarını açıklamış. Ancak yeni kaynağın ağırlıklı olarak kullanılacağı alan küresel pazarda büyümek olacak. Naspers yatırımıyla birlikte bugüne kadar aldığı toplam yatırımlarını 175 milyon dolara çıkartan şirketin, Yönetim Kurulu Başkanlığını Eren Bali yapmaya devam ediyor…

Şeklindeki haberlere konu olan gibilerle…

– Özellikle üniversite teknoparklarında faaliyet gösteren ve online eğitimlere teknolojik altyapı desteği vererek pazarlama stratejilerine katkıda bulunanlar gibileri!..

(TC Milli Eğitim Bakanlığı – www.Idealms.eba.gov.tr + www.Infinityteknoloji.com + Google & Learndigital.withgoogle.comdijitalatolye + www.enocta.comtr + İÜ – auzef.istanbul.edu.tr)

Çalışma hayatı ve rekabet dünyasında, konuya kurumsal gelişim stratejileri açısından yaklaştığımızda; “Kurumsal Eğitimler”in, konularının uzmanı eğitmenler tarafından canlı olarak verilmesinin yanında, en büyük rakibinin “Online Eğitimler” olduğunun, sizler tarafından da çok iyi bilindiğini zannediyorum.

Yazımın başlığından da anlaşılacağı üzere bu yazıdaki amacım, canlı kurumsal eğitimlerin açıklarını ortaya koyarak bertaraf etmek ve de bunun yerine işletmelerin yalnızca “Online Kurumsal Eğitimler” ile yollarına devam etmelerini, önermek değil. Sadece konuya; değişik bir bakış açısı ve yaklaşım tarzıyla, dikkatinizi çekmek istiyorum.

Canlı olarak yapılan kurumsal eğitimlerin hem eğitmenler hem de katılımcılar açısından güçlü veya zayıf yönde en önemli faktörünün; İnsan ve Zaman Faktörü, olduğunu hepimiz biliyoruz.

Kurumsal eğitimlerin, doğru kişiler tarafından; doğru zamanda, doğru yerde, ihtiyaç analizlerine göre doğru konularda, doğru şekilde, doğru kişilere verilmesinin önemini ve faydalarını tartışmaya, zaten hiç mi hiç gerek yok.

Ancak; içinde bulunduğumuz şartlar yönünden, özellikle de devlet destekli projeler açısından zorunlu hale getirilen kurumsal eğitimlerde, bunun her zaman böyle olmadığını da, konunun uzmanlarını tenzih ederek, belirtmek gerekiyor… )

İçinde bulunduğumuz dönemlerde canlı kurumsal eğitimlere karşı iş dünyamızda yeni yeni ön plana çıkmaya başlayan online kurumsal eğitimlerin, önümüzdeki dönemlerde çok daha fazla önem kazanacağına olan inançla; konuyu gündeme getirmekte fayda var, diye düşünüyorum!

Bu nedenle; hali hazırda kurumsal eğitimler konusunda faaliyet gösteren, eğitim ve yönetim danışmanlık şirketlerimizin, normal eğitim çalışmalarının yanında online eğitimleri de göz ardı etmemelerinin ve bu alana yönelik çalışmalarını da, hemen olmasa bile – artık yavaş yavaş da olsa gündemlerine almalarının, gerekliliğinden bahsetmek istiyorum.

Çünkü eğitim ihtiyaç analizleri neticesine… “Kurumlara veya Kişilere Özel Eğitim İçerikleri + Orijinal Tasarımlar + Animasyon ve Videolar + Motivasyon Oyunları ve Ödüller + Teknolojik Altyapı ve Yazılım + Akıllı Cihazlar ve Otomasyon + Nesnelerin İnterneti ve Bulut Servisleri + Bireysel ve Grupsal Eğitim Testleri + Performans Ölçümleme + Vs.” ile zenginleştirilmiş ve özellikle çok şubeli ulusal markalar için zaman tasarrufunu da ön plana çıkararak, anında müdahalelerle kontrol edilebilen ve de normal canlı kurumsal eğitim organizasyonlarına nazaran çok daha düşük maliyetli “Online Eğitimler” in, önemi her geçen gün artmakta…

Kısaca; günden güne dijitalleşen iş dünyamızda, artık bunun kaçarı yok, diye düşünüyorum!..

Tabii; bu noktada, “Online Eğitimlerin – Canlı Kurumsal Eğitimlerin karşı, çok dikkatli olması ve iyi hazırlanması da gerekiyor. Çünkü daha önce de belirttiğim gibi, işin içinde her zaman ve her şeyden önce, bir insan faktörü var… )

Şimdi; konuyla direkt olarak pek ilgili gözükmese de, Sayın Mehmet Soyer’in kurumsal ve kişisel gelişim içerikli son yazısından, çok ilginç bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum.

Lee Davy tarafından www.calvinayre.com da 19 Ocak 2017 de yayınlanan bir makaleye göre, 1990’lı yıllarda dünyanın 1 numaralı tenis oyuncularından Amerikalı Andre Agassi, o dönemin ünlü dünya şampiyonlarından Alman Boris Becker’i yenmekte çok zorlanıyordu. Grand Slam Tenis Turnuvalarında – Boris Becker, aralarındaki ilk üç maçı kazandıktan sonra… Agassi, Becker’in özellikle “Servis”i ile baş edemediğini fark etmiş.

Amerikalı tenisçi ve koçluk ekibi; bu ikili arasındaki tüm geçmiş maçları videodan defalarca izleyerek, geleceği; Agassi’nin lehine değiştirebilecek, farklı bir bakış açısı bulmuşlar.

Videoları seyrederken; “Servis” esnasında topu atmasından hemen önce, Boris Becker’in dilini gösterdiğini fark etmişler. Dilin ağzın neresinde olduğuna bakarak “Servis”in, sahanın neresine düşeceğini öngörmek mümkün oluyormuş. Andre Agassi bu bilgiye dayanarak, Boris Becker ile daha sonra yaptığı, on maçı da kazanmış.

Agassi yaptığı bir söyleşide; konu ile ilgili en zor şeyin, kazanabileceği tüm puanların bazılarını bilerek kaybetmesi olduğunu söylemiş. Böylece Becker’in durumu fark etmemesini sağlamış!

Sayın Soyer’in yazısı… “Rakiplerinizin zayıf noktalarını öğrendiğinizde bu yönlerini pazarda devamlı olarak zorlamak her zaman çok faydalı olmayabilir. Zayıf noktalarını keşfettiğinizin bilincinde olmadıkları sürece, bu noktalardan kendinize avantaj sağlayabilirsiniz.” şeklinde bitiyor ve bu da bende, online eğitimlerin – canlı kurumsal eğitimlere karşı, fazla çaktırmadan da olsa – ciddi anlamda yol katettiğine dair, derin bir his uyandırıyor. )

Neticede, durumlara ve kurumlara göre canlı kurumsal eğitimlerin yeri her zaman farklı ama, yine de dikkatli ve hazırlıklı olmakta yarar var, diye düşünüyorum!..